Results for 'R. Ya Golovchak'

963 found
Order:
  1. Quine'ın Doğallaştırılmış Epistemolojisinin Normatifliği Üzerine (On the Normativity of Quine's Naturalized Epistemology).Mahmut Özer & Eylem Yenisoy Şahin - 2015 - FLSF (Felsefe Ve Sosyal Bilimler Dergisi) 2015 (20):17-38.
    Normativity of naturalized epistemology is one of the most extensively and hotly debated topics in contemporary epistemology. In order to reveal the relationship between normativity and naturalized epistemology, we firstly conduct an analysis of “Epistemology Naturalized,” the article on which the naturalized epistemology was founded. Then we compare the views which argue that normativity goes by the board with those which defend that normativity is conserved if epistemology is naturalized. Finally, based especially on Quine’s own views, we argue that naturalized (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  2. David Hume’un Nedensellik Eleştirisi Bağlamında Tümevarımsal Akıl Yürütmeye Yönelik Argümanlarının Yeniden Yapılandırılması.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2020 - Ankara, Türkiye: Gece Kitaplığı.
    Gözlemlenenlerden gözlemlen(e)meyenlere diğer bir deyişle genel yasalara ulaşma imkânı veren çıkarım yöntemi olarak tümevarımsal ya da endüktif akıl yürütmenin rasyonel olarak temellendirilmesinin imkanına yönelik soruşturma tarih içerisinde tümevarım sorunu ya da endüksiyon problemi olarak tezahür etmiştir. Bu sorunun temel argümanı tarihsel okumalara baktığımızda İskoç ampirist filozof David Hume tarafından öne sürülmüştür. Hume, tümevarımsal çıkarımlar temelinde, gözlenmeyen meseleler hakkındaki inançlarımıza hangi gerekçelerle ulaştığımızı soruşturmaktadır. Hume soruşturmasının sonucunda gözlemlenenden gözlemlen(e)meyen durumlara ilişkin yapılan olgu meseleleri ile ilgili bütün tümevarımsal akıl yürütmelerin dolaylı ya (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  3. Nəsirəddin Tusinin "Əsasül-iqtibas" əsəri əsasında məntiqə dair terminlər lüğəti.Aladdin Malikov (ed.) - 2022 - Baku: Elm nəşriyyatı.
    Azərbaycan elm tarixini tədqiq edərkən dövrün tələbindən çıxış edilərək ərəb və fars dillərində yazılmış çoxlu əsərlərə rast gəlirik. Bu əsərlərdən biri də dahi alim Nəsirəddin Tusinin fars dilində məntiqə dair yazdığı Əsasül-iqtibas əsəridir. Əsər ilk dəfə 2022-ci ildə nəşr edilərək oxucu və tədqiqatçıların ixtiyarına verilmişdir. Əsasül-iqtibas əsəri XIII əsrin ortalarında yazılmışdır. Əsərin yazılmasından təqribən səkkiz əsrə yaxın vaxt keçmişdir. Bu müddət ərzində həmin əsərdə istifadə edilən bir sıra termin və sözlər artıq müasir fars dilində istifadə edilmir. Əsərin məntiqə aid olması (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  4. Evrensel İlkeler Işığında Yerel Değerlerin Anlamlandırılması Olanaklı Mıdır? Kant’ın Ahlâk İlkesinin Uygulanmasına Dair Öneriler.İsmail Serin - 2009 - In Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Kamu Etiği Sempozyumu, Sempozyum Bildirileri Kitabı. Ankara, Turkey: pp. 235-238.
    İlk kez derli toplu bir biçimde Aydınlanma Çağının en önemli ve etkili filozofu İmmanuel Kant’ın dillendirdiği evrensel ahlâk yasası uyarınca insan öyle eylemelidir ki, davranışıyla insanı araç haline getirmesin. Kültürden, toplumun koşullarından, geleneklerden ve dinsel etkilerden arındırılmış bu ilkenin buyurganlığı herhangi bir koşul ya da sınır tanımamasıyla ünlüdür. Oysa insanlar, hem bireysel hem de toplumsal gerekçelerle bu formel ilkeyle kendilerini her zaman bir çekişme içinde bulurlar. Kant’ın ahlâk anlayışı açısından etik değerlerin herhangi bir kültürel, toplumsal ya da siyasal baskı ya (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  5. Bilim ve Sözde Bilim: Bilimsel Topluluğun Doğasının Belirlenmesi ve Sözde Bilimin Ayırt Edilmesine Yönelik Sosyal Bir Ölçüt.Alper Bilgehan Yardımcı - 2019 - Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi 18 (2):567-588.
    Bilimin ne olduğunun tespit edilmesi ve bilimi sözde bilimlerden ya da bilimsel olmayan alanlardan ayırt edecek ölçütün ne olması gerektiğine yönelik tartışma, bilim felsefesinde sınır çizme sorunu olarak ele alınmaktadır. Bu makalede, öncelikle söz konusu soruna yönelik geleneksel yaklaşımlar incelenmiş ve ardından bu yaklaşımların bilimsel toplulukların doğasına ilişkin özellikleri göz ardı ettiği ortaya konmuştur. Daha önce yapılan çalışmalar bilimi daha çok önermeler, ifadeler ya da salt epistemik bir sistem olarak ele almakta ve bilimsel akıl yürütmenin biçimi ile bilimsel kuramların özelliklerine (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   12 citations  
  6. Esmâ-i Hüsnâya Dayanan Kelâm Anlayışı: Ebû İshak es-Saffâr Örneği [The Understanding of Kalām Based on al-Asmāʾ al-Husnā: The Case of Abū Isḥāq al-Ṣaffār].Hümeyra Sevgülü Haciibrahimoğlu & Abdullah Demir - 2021 - Ankara: Oku Okut Yayınları [Oku Okut Publishing].
    Bu kitapta, Ebû İshâk es-Saffâr’ın (öl. 534/1139) kelâmî görüşleri, Telḫîṣü’l-edille li-ḳavâʿidi’t-tevḥîd adlı eserinde Allah’ın isimlerinin anlamlarını açıklarken yaptığı yorumlar çerçevesinde ele alınmaktadır. Ebû İshâk es-Saffâr, 6./12. yüzyıl Hanefî-Mâtürîdî âlimlerinden biridir. Kelâma dair Telḫîṣü’l-edille eserinde esmâ-i hüsnâ konusuna ayrıntılı olarak yer vermektedir. İki cilt hâlinde yayımlanan bu eserin yaklaşık üçte birlik bir kısmını esmâ-i hüsnâ konusu oluşturmaktadır. Bu kısım incelendiğinde, Saffâr’ın Allah’ın varlığı, birliği ve sıfatları ile ilgili konular başta olmak üzere pek çok konuyu 175 esmâ-i hüsnâya dayanarak izah ettiği görülmektedir. (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  7. REFORMCU EPİSTEMOLOJİ: TEMEL UNSURLAR, İTİRAZLAR VE YENİ BAKIŞ AÇILARI.Musa Yanık - 2023 - Felsefe Dünyasi 1 (78):219-260.
    Çağdaş epistemoloji içerisinde, dışsalcı, güvenilirci ve erdeme dayalı epistemolojik tartışmaların bir benzerini, dini epistemoloji içerisinde etkili bir şekilde yer edinen ve reformcu epistemoloji olarak bilinen yaklaşım üzerinden görebilmek mümkündür. Alvin Plantinga, Nicholas Wolterstorff ve William Alston gibi filozofların öne çıktığı bu yaklaşımın ana iddiası, kanıta ya da argümana dayanmaksızın, Tanrı’nın varlığına inanmanın bütünüyle doğru, rasyonel, makul ve güvenilir olacağı şeklindeki bir tezdir. Kanıtın, gerekçelendirme için zorunlu bir koşul olmadığı fikri, algısal deneyimlerin gerekçelendirilmesine benzer şekilde, dini deneyimlerin de öyle olduğu ve (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  8. Bakim Verenlerin Bakimi: İhtimam Etigi Perspektifinden Bir İnceleme.Orhan Onder, Birsu Barın, Ali Emre Bodur, Berk Erdogan, Bensu Ozmen, Ceren Acun & Seyhan Hidiroglu - 2023 - Turkish Journal of Bioethics 10 (4):113-123.
    Amaç: Kanserle yaşayan bireylerin (KYB) bakımında, resmiyette görünür olmayan ve çoğunlukla herhangi bir profesyonel donanıma sahip olmayan, ama sürecin başından sonuna, hasta bireye eşlik eden bakım verenler kritik öneme sahiptir. Baş etmesi zor bir hastalık olan kanserle mücadele eden bireylerin bakımında, bakım verenler fiziksel, zihinsel ve sosyal birtakım zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu araştırma, KYB’lere bakım veren, yakınlarının karşılaştıkları zorlukları gündeme getirmeyi ve ihtimam etiği perspektifinden, bakım verenlerin bakımına yönelik öneriler sunmayı amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırma tanımlayıcı ve kesitsel olup araştırmanın (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  9. Hristiyan Eskatolojsindeki Diriliş İnancının Din Felsefesi Açısından Değerlendirilmesi.Musa Yanık - 2020 - Din Ve Felsefe Araştırmaları Dergisi 3 (5):64-94.
    Hristiyan inancı içerisinde merkezi konuma sahip olan mevzulardan birisi de, İsa’nın ölümünden üç gün sonra diriltildiğine yönelik olan inançtır. Hristiyan eskatolojisinin de dayanak noktasını oluşturan bu mevzu, dinler tarihi ya da teoloji gibi disiplinlerin içerisinde tartışıldığı gibi, çeşitli Hristiyan düşünürlerce, din felsefesi disiplini içerisinde de tartışılmıştır. Din felsefesi açısından bakıldığında, konunun merkezi konumda olması, bu mevzunun rasyonel bir zeminde tartışılıp tartışılamayacağını da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, özellikle din felsefesi içerisinde birçok Hristiyan düşünür tarafından konu ele alınmış ve farklı çevrelerce de (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  10. Kara Madde ve Kara Enerji.Mesut Kavak - manuscript
    Uzun zamandır fiziğin temel kanunları üzerine çalışıyorum. Bu süre zarfında, yerçekiminin Newtoncu gibi çalışmadığını fark ettim ve bu durum bizi Kara Madde olarak yanıltmaktadır. Mesafe ve yerçekimi kuvveti ilişkisi mesafeye göre değişir. Çekim denklemi, mevcut en uzak ya da yakın mesafe için $1/r$, $1/r^2$ ya da $1/r^4$ gibi bazı değerlerle değişir. Bununla birlikte boş uzayın da çekim ve genişletme etkisi mevcuttur. Bu çalışma, bu iki olguyu analiz etmeyi ve tartışmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, karanlık madde olmadan gözlemsel galaksi dönüş eğrilerini açıklamaktadır.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  11.  23
    Bilimsel Soyutlamayı Haritalar Aracılığıyla Düşünmek.M. Efe Ateş - 2024 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy (2):121-135.
    Bilimsel soyutlama temsil edilecek belirli bir hedefin sahip olduğu bazı özelliklerin ihmal edilmesi işlemidir. Her temsil tanım gereği soyutlama içermektedir. Nitekim temsili yapılacak ya da modellenecek hedef sistemde ihmal edilmesi uygun görülen birçok faktör bulunmaktadır. Soyutlamanın bilimsel araştırma için vazgeçilmez bir unsur olduğu fikri tartışma götürmeyecek düzeyde bir hakikat olarak görülmektedir. Ne var ki temsile ilişkin bu işlemin doğası hususunda böylesi tartışmasız bir hakikate sahip değiliz. Bu makalede, ilk olarak, soyutlamaya ait felsefi literatürde yer alan kimi standart görüşleri ele alıyorum. (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  12. Sinoplu Filozof Diogenes (Diyojen) ve Etik Anlayışı.Alper Bilgehan Yardımcı - 2018 - Berikan Yayınevi.
    Diogenes of Sinope, bilinen adıyla Diogenes ya da Sinoplu Diyojen’e yönelik yapılan bu çalışmada amacım, Dioegenes’in yaşamının, felsefi duruşunun ve benimsediği etik kuralların kapsamlı ve belgelenmiş bir şekilde sunulmasıdır. Diogenes’in hayatını ve öğretilerini güvenilir bir şekilde aktarmak aşırı derecede zordur, çünkü diğer antik filozoflardan ayrı olarak, onun yaşamına ilişkin güvenilir kaynaklar bulmak oldukça sınırlıdır. Ayrıca, fıçının içinde yaşayan bir Kinikli’ye yönelik ortaya konulmuş birçok kurmaca anekdot ile uğraşılması gerekmektedir. Güvenilir bilginin azlığı ve belgesiz atıfların yarattığı zorluklara rağmen, yine de birçok (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   7 citations  
  13.  34
    Biyolojide Evrimsel Değişimin İzinde: Buffon’dan Darwin’e Evrim Kuramı ve Bilimsel Devrim.A. B. Yardımcı (ed.) - 2024 - Ankara: Akademisyen Kitabevi.
    Fizik disiplininde astronomiye yönelik sorular Johannes Kepler (1571-1630) ve Isaac Newton (1643-1727) gibi fizik alanında devrim yaratan düşüncelerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Kepler ‘Yeni Astronomi’ (Astronomia Nova), ‘Dünya'nın Uyumu’ (Harmonice Mundi) ve ‘Kopernik Astronomisinin Özeti’ (Epitome Astronomiae Copernicanae) adlı çalışmalarından hareketle ileri sürdüğü gezegensel hareket yasaları, Newton ise 1687 yılında yayımlanan ‘Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri’ (Philosophiae Naturalis Principia Mathematica) isimli çalışmasında yer verdiği hareket yasaları ile fizik disiplininde Aristoteles fiziğinin terk edilerek yeni bir fizik anlayışının ortaya çıkmasına ve böylece fizik (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  14. Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı ve Rölativizm Tartışması.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2019 - İzmir, Türkiye: İKSAD Yayınevi.
    Thomas Kuhn’un 1962 yılında yayımlamış olduğu “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı kitabı bilimsel gelişme, bilimin doğası ve bilimsel bilginin özerkliği gibi çeşitli bilim felsefesi konularında alanında rölativist ya da göreci bir anlayışa katkıda bulunarak bilimin sarsılmaz statüsüne zarar verip vermediğine yöneliktir. Kuhn’un rölativistlikle suçlanmasına yol açan argümanlardan ön plana çıkan ikisi; iki farklı rakip paradigmaya bağlı olan kuramların kıyaslanmasının mümkün olmadığını ileri süren metodolojik eşölçülemezlik argümanı ile kuramdan bağımsız nötr gözlem önermelerinin olamayacağını belirten gözlemlerin kuram yüklü olduğu savıdır. Kuhn bu argümanlar (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   4 citations  
  15. Dinî Tecrübe Delilinde Sezginin Yeri ve Önemi.Aysel Tan - 2019 - Malatya, Türkiye: İspec.
    Dinî tecrübe Friedrich Schleiermacher (ö.1768) ile önem kazanan ve William James’in (ö.1842) eserleriyle din felsefesinde teistik delillerin içine dahil olan bir delildir. Dini tecrübelerin birçok şekilde meydana geldiği iddia edilmektedir. Bunlardan biri de sezgidir. Bu bildirinin amacı sezgisel bilginin Tanrı’nın varlığına delil olup olmadığını ortaya koymaktır. Sezgisel yetenek, insanın fiziksel gelişimine (yani beyin) paralel olarak gelişen bir yetidir ve zihnin gelişmesiyle birlikte kapasitesi artmaktadır. Önce çocukta duygusal bir sezgi hakim iken (4-7 yaş), daha sonra çocuğun somut işlemlere geçmesiyle sezgisel yetenek (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   2 citations  
  16. Norton-Brown Tartışması Bağlamında Bilimsel Düşünce Deneyleri.Alper Bilgehan Yardımcı - 2020 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 10 (4):1235-1255.
    The question of where the knowledge comes from when we conduct thought experiments has been one of the most fundamental issues discussed in the epistemological position of thought experiments. In this regard, Pierre Duhem shows a skeptical attitude on the subject by stating that thought experiments cannot be evaluated as real experiments or cannot be accepted as an alternative to real experiments. James R. Brown, on the other hand, states that thought experiments, which are not based on new experimental evidence (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   2 citations  
  17. (1 other version)Body and flesh in Descartes.Pablo Pavesi - 2014 - Ideas Y Valores 63 (155):219-234.
    Se propone un examen crítico de la última obra de J.-L. Marion titulada, dedicada a la unión de alma y cuerpo, y cuya tesis principal es: los problemas que esta unión suscita confunden dos términos, cuerpo y mi cuerpo. Esta confusión lleva a que se apliquen al primero categorías propias del segundo. Se examinan las "paradojas ónticas" que mi cuerpo (la carne) inaugura (a); se despeja la tesis de dos interpretaciones de las meditaciones primera y sexta (b); se discute la (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  18. Ernst Mach’ın Anti-Realizminin Fenomenalist Temeli ve Öznel İdealist Sonucu: Mach Solipsist Bir Düşünür Olabilir Mi?Alper Bilgehan Yardımcı - 2020 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 10 (2):469-487.
    This article initially presents Ernst Mach's anti-realist or instrumentalist stance that underpin his opposition to atomism and reveal his idea that science should be based totally on objectively observable facts. Then, the details of Mach's phenomenalist arguments which recognize only sensations as real are revealed. Phenomenalist thought is not compatible with the idea of realism, which evaluates unobservable entities such as atom, molecule and quark as mind-independent things. In this context, Mach considers the atom as a thought symbol or a (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  19. Paul Goodman’ın Anarşist ve Özgürlükçü Eğitim Anlayışı: Escuela Moderna ve Summerhill School Örneği.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2021 - Ankara, Türkiye: Doğu Batı Yayınları.
    Paul Goodman, 1960’larda modern Amerikan toplumunun organize sistemi içerisinde dönemin gençliğinin sorunlarını ön plana çıkaran ‘Growing Up Absurd: Problems of Youth in the Organized System’ (Saçmayı Büyütmek: Organize Sistemde Gençliğin Problemleri, 1960) eseri ile sosyal bir eleştirmen olarak ön plana çıkmıştır. Amerikalı bir düşünür olan Paul Goodman’ın kısa öyküler, romanlar, şiirler ve makalelerden oluşan çalışmaları, siyaset, sosyal teori, eğitim, kentsel tasarım, edebi eleştiri, hatta psikoterapi gibi geniş bir yelpazeye dağılmıştır. Onun temel argümanı (1960: 9-10) tek bir merkez etrafında örgütlenen teknoloji (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  20.  98
    İlahi Buyruk Teorisi. [REVIEW]Musa Yanık - 2021 - Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi 12 (1):191-194.
    Bir şey, Tanrı onu emrettiği için mi iyidir ya da kötüdür? sorusunu merkeze alarak oluşturulan ve yakın dönem içerisinde gerek din felsefesi ve gerekse ahlak felsefesi içerisinde tartışılan konulardan biriside “İlahi Buyruk Teorisi”dir. Bu teori kısaca, ahlaki değerlerin kaynağının, Tanrı’nın buyruklarında, yani onun emir ve yasaklarında belirlendiğini açıklamaya çalışmaktadır. Eylemlerimizin iyi ya da kötü olarak nitelendirilmesinin Tanrı’nın buyruklarıyla mı, yoksa onların Tanrı’dan bağımsız, yani, kendi doğalarından mı kaynaklandığı tartışması, ilk olarak ahlak felsefesi içerisinde Platon’un “Euthyphro” diyaloğunda kendisine yer bulmuştur. Bununla (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  21. Fizikalizm, Bilgi Argümanı ve Felsefi Düşünce Deneyleri.Alper Bilgehan Yardımcı & Atilla Volkan Çam - 2021 - Nosyon: Uluslararası Toplum Ve Kültür Çalışmaları Dergisi 1 (8):1-11.
    Thought experiments, one of the most effective ways of acquiring knowledge, are an intellectual tool frequently used by scientists or thinkers in their fields of study. Thought experiments used to respond to scientific issues are considered scientific thought experiments, while thought experiments used for philosophical problems are called philosophical thought experiments. In this context, firstly, the differences between scientific and philosophical thought experiments are determined in the article. In particular, philosophical thought experiments are often needed in discussions within the field (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  22. Farabi'de Dini Çoğulculuğun Temelleri ve Sınırları.Adem Çelik & Metehan Karakurt - 2019 - In Zuhra Kalakhanova & Ali Söylemez (eds.), IV. International European Conference on Social Sciences. Ispec Publishing House.
    Dini çoğulculuk, dini dışlayıcılık ve kapsayıcılıktan farklı olarak, her dinsel inanış taraftarlarının kendi dinleri içinde kalarak ilahi selamete erişeceğini söyler. Temelde, teolojik ve felsefi boyutları olan dini çoğulculuk tartışmasının siyasete bakan bir yönü de vardır. İslam tarihinde Meşşâî felsefenin kurucusu ve mutluluk filozofu olarak bilinen Farabi, bir taraftan hakikate nasıl ulaşılacağı diğer taraftan ise “âlem” adını verdiği kozmopolitanizm nasıl inşa edileceği ile ilgilenmektedir. Siyasal toplumun amacının, insanların uygun ölçekte, en yüce iyi için yardımlaşmalarını sağlamak olduğunu savunan Farabi’ye göre, erdemli bir (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  23. Kierkegaard'ın umutsuzluk kavramını Higgins'ın Benlik Uyuşmazlıkları Kuramı üzerinden okumak [An investigation on Kierkegaard’s concept of hopelessness and Higgin’s self-discrepancy theory].Duygu Dincer - manuscript
    Ölümcül Hastalık Umutsuzluk adlı eserinde umutsuzluğu, ben’in bir hastalığı ve kendine yönelen bir ilişkinin sonucu olarak ele alan Danimarkalı filozof Søren Aabye Kierkegaard, bu hastalığın kişide üç farklı şekilde görülebileceğini öne sürmüştür: “(a) bir ben’i olduğunun farkında olmayan umutsuz kişi, (b) kendisi olmak isteyen umutsuz kişi ve (c) kendisi olmak istemeyen umutsuz kişi.” Kierkegaard’a göre kendi ben’ininden kurtulmak isteyen kişi, “olmak istediği ben” hâline gelemediği için olduğu ben’ine katlanamamakta ve bu nedenle umutsuzluk yaşamaktadır. Bu çalışma kapsamında Kierkegaard’ın benlik ve umutsuzluk (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  24. Phaidon’da Ruhun Ölümsüzlüğü.Refik Güremen - 2020 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 7 (2):15-23.
    Bu yazı, Phaidon diyaloğunda Sokrates’in ruhun ölümsüzlüğünü ispatlamak için öne sürdüğü argümanlardan biri olan Karşıtların Döngüselliği argümanını değerlendirmektedir. Argümanın merkez terimleri olan “yaşıyor olma” ve “ölü olma”nın argüman boyunca aldığı ya da alabileceği çeşitli anlamlar göz önüne alınarak dört itiraz öne sürülmektedir. Bu iki terimin alabileceği farklı anlamlar, öznenin “beden” ya da “ruh” olarak alınmasına göre farklılık göstermektedir. Yazıda, bu terimlerin alabileceği anlamların hiçbirinde Karşıtların Döngüselliği argümanının başarılı sayılamayacağı yani ruhun ölümsüzlüğünü ispatlayamadığı ileri sürülmüştür. Argümandaki temel sorun, ruhun yaşıyor olması (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  25. KÖTÜLÜK PROBLEMİ VE ATEİZM: YUJİN NAGASAWA’DA SİSTEMATİK KÖTÜLÜK PROBLEMİ.Musa Yanık - 2021 - Felsefe Dünyasi 1 (73):356-378.
    Ateistlerin teizmi reddetme gerekçeleri, genellikle kötülük sorununun teizme karşı en güçlü argüman olduğunu iddia etmelerinde yatmaktadır. Nitekim ateizme göre teizm, bu soruna başarılı bir şekilde cevap verememektedir. Bununla birlikte kötülük sorununun sadece teistler için bir problem olmadığı iddia edilebilir. Bizde bu makale içerisinde bu savdan yola çıkarak, yakın dönemde Yujin Nagasawa’nın geliştirdiği “sistematik kötülüğün varoluşsal sorunu” açısından bu iddiayı ele almaya çalıştık. Bu sorun, başlangıçta, yalnızca dünyadaki belirli olayların veya belirli olay türlerinin kötü olduğunu değil, aynı zamanda insan varoluşunun dayandığı (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  26. Frege’nin Özel Ad Kuramındaki Sonsuz Gerileme Sorunu.Alper Yavuz - 2018 - In Vedat Kamer & Şafak Ural (eds.), VIII. Mantık Çalıştayı Kitabı. İstanbul, Turkey: Mantık Derneği Yayınları. pp. 513-527.
    Öz: Frege özel adların (ve diğer dilsel simgelerin) anlamları ve gönderimleri arasında ünlü ayrımını yaptığı “Anlam ve Gönderim Üzerine” (1948) adlı makalesinde, bu ayrımın önemi, gerekliliği ve sonuçları üzerine uzun değerlendirmeler yapar ancak özel adın anlamından tam olarak ne anlaşılması gerektiğinden yalnızca bir dipnotta kısaca söz eder. Örneğin “Aristoteles” özel adının anlamının Platon’un öğrencisi ve Büyük İskender’in öğretmeni ya da Stagira’da doğan Büyük İskender’in öğretmeni olarak alınabileceğini söyler. Burada dikkat çeken nokta örnekteki özel adın olası anlamları olarak gösterilen belirli betimlemelerin (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  27. Reconstruction of the Process of Fundamental Theory Change.Rinat M. Nugayev - 1989 - Kazan University Press.
    What are the reasons for theory change in science? –To give a sober answer a comprehensible model is proposed based on the works of V.P. Bransky, P. Feyerabend , T.S. Kuhn, I. Lakatos, K.R.Popper, V.S. Scwvyrev, Ya. Smorodinsky, V.S. Stepin, and others. According to model the origins of scientific revolutions lie not in a clash of fundamental theories with facts, but of “old” basic research traditions with each other, leading to contradictions that can only be eliminated in a more general (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  28. Tinsel Bilimlerin Yöntemi Olarak Hermeneutiğin Tarihsel Seyri ve Pozitivist Anlayışın Neden Olduğu Yöntemsel Kriz.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2020 - Ankara, Türkiye: Gece Kitaplığı.
    Hermeneutik tarihsel süreç içerisinde hukuk, teoloji, tarih, sanat ve felsefe gibi çeşitli alanlarda farklı şekillerde tanımlanmış ve kullanılmış bir kavramdır. Bu doğrultuda, hermeneutiğin tam olarak belirlenebilmesi amacıyla, hermeneutik kelimesinin kökenine ve bu disiplinin tarihine mümkün olduğunca öz bir şekilde bakma gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Çünkü hermeneutik disiplinini tek bir perspektiften değerlendirmek, onun temel gerçekliğini anlamamıza engel olacak çarpıtmaların gün yüzüne çıkmasına sebep olabilir. Genel anlamda bir ifadenin, anlamın, metnin ya da sanat eserinin belirli bir çerçeve içerisinde yorumlanması olarak değerlendirilen hermeneutik, felsefe (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  29. Thomas Kuhn'un Fen Eğitimine Yönelik Görüşlerinin İncelenmesi: Endoktrinasyon Çerçevesinde Gelen Tepkiler.Alper Bilgehan Yardımcı & Mehmet Ali Sarı - 2022 - Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi 1 (18):173-185.
    Bu makalede, bilim felsefecisi kimliğiyle tanınan Thomas Kuhn’un eğitim ve özellikle fen eğitimi alanındaki görüşlerine değinilmektedir. Fen eğitimi, bilim, bilimin doğası ve bilim uygulamaları hakkında düşünceler geliştirmeye odaklanarak fen öğrenimi için gerekli olan beceri ve anlayışın geliştirilmesini amaçlamaktadır. Fen eğitiminin temel amaçlarından biri bilimin gerçek doğasının tespit edilmesi ve bu doğrultuda bir eğitim modelinin belirlenmesidir. Bu çerçevede Kuhn’un bilim tarihine yönelik incelemeleri neticesinde ileri sürdüğü paradigma kavramı bilimin doğası ve fen eğitimi konusundaki görüşlerin değişimine yol açmıştır. Kuhn açısından fen eğitimi (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  30. Bilimsel Nesnellik, Kültür ve Protokol Önermeleri Tartışması: Carnap, Neurath ve Popper.Zöhre Yücekaya & Alper Bilgehan Yardımcı (eds.) - 2021 - Ankara, Türkiye: Gazi Kitabevi.
    Bilimi ve bilimsel bilgiyi kültür, değer ve öznel yargılardan izole ederek nesnel bir şekilde ortaya koyabilmeye yönelik hararetli tartışmaların yaşandığı yirminci yüzyıl bilim anlayışının temel gayesi, deney ve gözleme tabi olabilecek fiziki dünyadaki olguları, mantıksal çözümlemeye tabi tutarak birleştirilmiş bilime ulaşmaktır. Bu amaca giden yolda olgulara dayanmayan ve sınanamayan her türlü metafizik öge yok sayılır. Bilimsel bilginin sadece deney ve gözleme tabi olana, diğer bir deyişle olgu verilerine dayandığı iddiasını taşıyan bu düşünce sistemi, özellikle Viyana Çevresi üyeleri tarafından benimsenmiştir. Bu (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  31. Helen Longino'nun Bilimsel Nesnellik Anlayışı.Alper Bilgehan Yardımcı - 2021 - SRA Academic Publishing.
    Bilimsel faaliyetin ve bilimsel bilginin en temel özelliklerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkan bilimsel nesnellik bilim felsefesi alanı içerisinde sıklıkla tartışılan bir konu olagelmiştir. Bu doğrultuda, bilimsel nesnelliğin temin edilmesine yönelik çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Genel olarak bilimsel nesnellik bilim insanlarının çalışmalarında olguları doğrudan yansıtması ya da bilim insanlarının çalışmalarını tarafsız bir bakış açısıyla tamamlaması olarak anlaşılmaktadır. Bu görüşlerin bilim felsefesi içerisindeki yansımaları sırasıyla olgulara bağlılık olarak nesnellik ve hiçbir yerden bakış olarak nesnellik isimleriyle olmuştur. Bu bakış açısı, kişisel çıkarların (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  32. Bilim İnsanlarının Perspektifinden Sınırlandırma Problemi.M. Efe Ateş - 2023 - Felsefe Arkivi (59):56-77.
    Bilim felsefesinin en temel problemlerinden biri olan sınırlandırma problemi belirli bir ölçüt vasıtası ile bilimi, bilimsel olmayan ya da sahte/sözde bilim olan etkinliklerden ayırt edip edemeyeceğimizi konu edinmektedir. Literatüre baktığımızda felsefeciler –özellikle bilim felsefecileri– bilimin doğasını karakterize etme girişiminde bulunurken bilim dilinin mantıksal yapısına ya da bilimin tarihsel süreçlerine odaklanarak, bilimi bilimsel olmayan ya da sahte-bilim olan etkinliklerden ayırt etmişlerdir. Bu çalışma ise farklı bir yaklaşım benimseyerek sınırlandırma problemine, felsefecilerin değil, bilim insanlarının perspektifi ile bakmayı amaçlamaktadır. Bu sebeple alanında deneyimli (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  33. 19. VE 20. YÜZYIL TÜRK VE RUS EDEBİYATINDA AYDIN.Kapranova Ekaterina - 2023 - Journal of Social Sciences 1 (64):514-522.
    Edebiyat, özellikle roman, toplum için bir ayna gibidir. Roman, hikâye ve şiir gibi edebî eserler, kişisel üretimlerin yanı sıra dönemin sosyal, ekonomik ve siyasi meselelerini de yansıtır. Bu nedenle edebi eserler de sosyolojik kaynak olarak kabul edilebilir. 19. Ve 20. yüzyıl Türk ve Rus edebiyatı, büyük yazarların tüm dünyada ün kazandığı yüzyıldır. 19. Ve 20. yüzyılda Türk ve Rus edebiyatının zirvesi kabul edilen isimler toplumsal konulara kayıtsız kalmamalarının yanı sıra Türk ve Rus toplumunun modernleşme sürecini de eserlerinde yorumlamışlardır. Entelektüeller genellikle (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  34. Düşünce Deneylerinin Epistemolojik Statüsü: Galileo’nun Pisa Deneyine İlişkin Karşılaştırmalı Bir Çalışma.M. Efe Ateş - 2023 - Felsefe Dünyasi (78):98-121.
    Düşünce deneylerinden beklenen şeylerden biri de mevcut bilgimizi test etmesi ya da bilgimizi artırmasıdır. Ancak adından da kolayca anlaşılacağı gibi, yalnızca düşüncede yürütülen böyle bir deney, örneğin bize ne şekilde yeni bir bilgi sağlayabilir? Bu zamana kadar söz konusu soruya, bilim felsefesi literatüründe, başlıca beş temel yanıt verilmiştir. Bu makalede, tüm bu yaklaşımların -Platoncu yaklaşım hariç- ortak bir varsayımını ele alacağım. Bu varsayıma göre düşünce deneylerinin tüm yönlerini açıklayabilecek kapsayıcı bir teori bulunmaktadır. Düşünce deneylerinin doğasına ilişkin bu tekçi varsayım, en (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  35. Sevmek Zamanı Filminde Kadın, Temsil ve İletişim.Esma Kayar - 2023 - In Geçmişten Bugüne Türk Yazınında Kadının Temsili. Istanbul: Kriter Yayınevi. pp. 123-136.
    Bu çalışmada Metin Erksan’ın 1965 yapımı Sevmek Zamanı filminin “bir resme âşık olma” hikâyesi gibi görünen anlatısının aslında dönemin varoluşçu felsefesinin Türkiye’deki özgün bir yansıması olduğu ve bunun da filmdeki kadın karakter ile kurulduğu gösterilecektir. Yazıda filmde beliren temsil, korku, özgürlük ve iletişim temaları öncelikle Platon’un mağara alegorisi ve Heidegger’in varoluşçu felsefesinin Dasein (orada-varlık) kavramına başvurularak ele alınacaktır. Filmde âşık olduğunu söylemekten çekinen Halil’in Meral’in temsiline kaçışı resmin bakışındaki iyilik ve sevgi ile açıklanır. Doğada insanların uzağında yaşayan ve çalışan Halil (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  36. Ontolojik Temellere Dayanan Felsefi Antropoloji [Philosophical Anthropology Founded on Ontological Basis].Ayşe Gül ÇIVGIN - 2014 - Mavi Atlas 3 (3):108-120.
    Düşünce tarihi insan ve insanla ilgili problemlerin tarihidir. Çünkü her bilim ve felsefe anlayışı az ya da çok insanla ilişkilidir. Bununla birlikte insan ve insana ait problemlerin özel ve bağımsız bir disiplinin konusu olması felsefi antropolojinin kurulmasıyla mümkün olmuştur. Bu çalışma, felsefi antropolojide ortaya konulan kimi yaklaşımları eleştiren ve ontolojik temellere dayalı yeni bir antropoloji anlayışı geliştiren Takiyettin Mengüşoğlu’nun görüşlerini ele almaktadır. Bu antropolojik anlayış insanı herhangi bir kavramdan değil, somut biyopisişik bütünlüğünden hareketle incelediğinden, onu varlık koşullarının bütünlüğünde değerlendirme imkânı (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  37. Perge Batı Nekropolisi’nden Yeni Mezar Yazıtları.Fatih Yilmaz - 2016 - Phaselis 2:259-268.
    Bu makalede Antalya Müzesi tarafından yürütülen 2016 yılı Perge kazıları kapsamında Batı Nekropo-lisi’nden ele geçen üç Hellence mezar yazıtı tanıtılmaktadır. MS II. yüzyılın sonu ile MS III. yüzyılın başına tarihlenen yazıtların ilk ikisi lahit, üçüncüsü ise bir mezar odası üzerinde yer almaktadır. Söz konusu belgeler öncelikli olarak mezarların uygunsuz kullanımı sonucunda tahsil edilecek olan ceza miktarları ile bu miktar-ların ödeneceği kasalara ilişkin yapılacak olan çalışmalarda bir veri oluşturabilecek niteliktedir. Ayrıca yazıt-larda yer alan kişilerin hem kent hem de bölgede nadiren görülen (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  38. Kant'ın Ontolojik Delile Getirdiği Eleştiriler.Aysel Tan - 2019 - In Üyesi̇ Abdulsemet Aydin (ed.), Sosyal Bi̇li̇mler Kongresi̇ Ki̇tabi.
    Kant’ın (ö.1804) felsefesi eklektik bir felsefedir ve Aydınlanma felsefesinin devamı niteliğindedir. Aydınlanma felsefesine benzer şekilde felsefesinin temeli akıldır ve aklın sınırları ve kullanımı hakkında fikirler ileri sürmüştür. Kant, dini ele alırken Tanrı’nın varlığının saf akılla ispatlanamayacağı sonucuna varmıştır. Çünkü akılla yapılan ispatlarda Tanrı’nın varlığına getirilen deliller kadar yokluğuna da eşit derecede deliller getirilebilir. O nedenle Tanrı’nın varlığının ispatında saf aklın değil pratik aklın önemli olduğunu ve ahlâksal yasaların bizi Tanrı’nın varlığına götüreceğini ileri sürer. Bu görüşünü desteklemek için eserlerinde teistik delillerin (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  39. ABDULLAH CEVDET.Tekin Mursel - 2019 - Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 3 (2):205-218.
    XIX. yüzyılın ilk yarısında A.Comte tarafından sistemleştirilen pozitivizm akımı, deneye ve gözleme dayalı bilginin, tek geçerli bilgi türü olacağı varsayımından yola çıkan bir düşünce sistemidir. Pozitivizmi hazırlayan nedenlerin başında Fransız İhtilali ve aydınlanma düşüncesi yer almaktadır. Pozitivizmin Osmanlı düşüncesine girişi, devletin en buhranlı dönemini yaşadığı XIX. Yüzyıla denk gelir. Islahat hareketlerinin hız kazandığı, buna bağlı olarak batıcılık düşüncesinin iyiden iyiye hissedildiği bu yüzyılda, batı kaynaklı düşünce akımları da Osmanlı düşüncesinde kendilerine yer bulmaya başlamışlardır. Batılaşma çerçevesi içerisinde Fransa’ya gönderilen öğrenciler ve (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  40. Ordo Urbium Nobilium: İçerik ve Kapsam.Fatih Yilmaz & Erkan Kurul - 2018 - Cedrus 6:485-518.
    MS IV. yüzyılda yaşayan Decimus Magnus Ausonius, Roma İmparatorluğu'nun özellikle batı yakasını yakından tanıyan önemli bir alim ve devlet adamıydı. Onu mühim biri haline getiren en önemli husus; çeşitli bilimler özelindeki bilgi birikiminin derinliği yanında başarılı bir eğitmen olmasıydı. Ayrıca, son derece stratejik mevkilere erişebilmiş bir devlet adamıydı. Yaşamının son yıllarında kaleme aldığı şiirlerinden olan Ordo Urbium Nobilium, Geç Antikçağ dünyasına dair önemli veriler içermektedir. Bu kapsamda, söz konusu çalışma kendisinin özellikle coğrafya, tarih, filoloji ve Latin edebiyatı-kültürü gibi çeşitli alanlarda (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  41. Pozitivist Anlayışın Son Dönem Osmanlı Düşüncesi Üzerindeki Etkisine Bir Örnek: Abdullah Cevdet.Mürsel Tekin - 2019 - Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 3 (2):205-218.
    XIX. yüzyılın ilk yarısında Auguste Comte tarafından sistemleştirilen pozitivizm akımı, deneye ve gözleme dayalı bilginin, tek geçerli bilgi türü olacağı varsayımından yola çıkan bir düşünce sistemidir. Pozitivizmi hazırlayan nedenlerin başında Fransız İhtilali ve aydınlanma düşüncesi yer almaktadır. Pozitivizmin Osmanlı düşüncesine girişi, devletin en buhranlı dönemini yaşadığı XIX. Yüzyıla denk gelir. Islahat hareketlerinin hız kazandığı, buna bağlı olarak batıcılık düşüncesinin iyiden iyiye hissedildiği bu yüzyılda, batı kaynaklı düşünce akımları da Osmanlı düşüncesinde kendilerine yer bulmaya başlamışlardır. Batılaşma çerçevesi içerisinde Fransa’ya gönderilen öğrenciler (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  42. Kurgu veya Olgu Oluş Bağlamında Benlik Sorunu.Funda Neslioglu Serin & E. Funda Neslioğlu Serin - 2022 - Kaygı Bursa Uludağ Üniversitesi Fen -Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi 21 (1):354-373.
    Öz: Felsefenin benlik konusundaki geleneksel tutumu töz dualizmine başvurarak açıklanabilir. Çağdaş zihin araştırmalarında benlik ise, daha çok fizik dünyanın gerçekliği dolayımıyla ve genellikle bilinçli zihin durumu olarak olgusallık temelinde araştırılmaktadır. Bu çalışmada ise benliğin olgusallığı, olgu ve kurgu kategorilerinin bilgikuramsal bir çözümlemesi aracılığıyla ve mantığa uyarlık açısından ele incelenecektir. Bu bağlamda “olgu” ve “kurgu”yu bir tür karşıtlık ya da derin farklılıklar içeren iki kavram olarak açıklamanın haklı gerekçelere dayanmadığı öne sürülmektedir. Buna bağlı olarak da herhangi bir zihin araştırmasının benliği olgu (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  43. Molla Cami felsefesinde metaforik üslup.Safi̇ye Tuğba Beyca - 2019 - Dissertation, Ankara Yildirim Beyazit Üni̇versi̇tesi̇
    Herhangi bir şeyi, kendisi dışında başka bir şeyle belirtmek olarak tanımlanabilen metafor; İslâm coğrafyasında, özellikle tasavvuf ve sûfizm çalışmalarında, önemli bir ifade yöntemi olarak kullanılmaktadır. Spesifik olarak edebî hikâyelerin ifadelerine daha güçlü, vurgulu ve manidar bir anlatım katabilmek adına, filozoflar sembolik ya da metaforik anlatım ve ifadelerden faydalanmışlardır. İslâm filozoflarından, yoğun olarak bu ifade dilini kullananlar başta Mevlânâ Celâleddîn-i Rumî olmak üzere; İbn Sînâ, Ahmed el-Gazâlî, Şehabeddîn Sühreverdî ve bu çalışmada üzerinde duracağım Mollâ Câmî (Mevlânâ Nureddîn Abdurrahîm el-Câmî)'dir. Mollâ Câmî; (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  44. Yaygın Görülen Nörolojik Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Kullanımı.Tugba Gürel - 2020 - Ankara, Türkiye: Gece.
    Tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) uygulamaları temel tıbbi tedaviye ek ya da temel tıbbi tedavinin yerine kullanılan, uygulamaları genelde konvansiyonel tıp tarafından tedavi olarak kabul edilmeyen çeşitli tıbbi ve sağlık bakım sistemi, pratikleri ve ürünleri olarak tanımlanmaktadır (Hossein et al., 2014, Amira ve Okubadejo, 2007; National Institutes of Health [NIH], 2018). TAT konusunda yapılan araştırmalar Afrika, Asya ve Latin Amerika gibi gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde hastaların bazı tedavi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geleneksel uygulamalara başvurmaları doğrultusunda geleneksel tıp teriminin tamamlayıcı (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  45. Ahlak Sosyolojisi: Metodolojik, Teorik ve Pratik Açıdan Bir Değerlendirme.Hüseyin Çil - 2021 - Ankara, Türkiye: Nobel Yayıncılık.
    Ahlak ve ilişkili konular, içinde bulunduğumuz dönemde psikolojinin çeşitli alt disiplinlerinin ortak ilgisi olarak görünüyor. Ahlaka artan bilimsel ilginin olası pek çok sebebi olabilir ancak günümüz toplumsal yaşamının pratik açıdan ahlakı anlamak, tanımlamak, tesis etmek ihtiyacı da meseleye ayrı bir boyut kazandırıyor. “Daha ahlaklı bir toplum mümkün mü ya da ahlaklı bireyleri en etkin nasıl yetiştiririz?” sorularını yanıtlamanın önündeki en önemli engel, ahlakın herkesçe mutabık kalınan evrensel bir çerçeveden yoksun olmasıdır. İşte bilimsel ilgi de bu noktada işlevsellik kazanıyor. Ayrıca zamanımıza (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  46. 14.Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Mevleviliğin Yayılma Politikası: Sultan Veled ve Ulu Arif Çelebi’nin Çalışmaları (Spreading Policy of The Mevleviism in The Ottoman State in The 14th Century: The Studies of Sultan Veled and Ulu Arif Celebi).Aysel Tan - 2020 - Ankara, Türkiye: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yayınları.
    After the death of Mevlana Celaleddin-i Rumi (d.1273), the cult of Mevlevi continued its structuring. Rumi's son Sultan Veled (d.1312) and his grandson Ulu Arif Çelebi (d.1320) contributed greatly to this structuring. Sultan Veled tried to turn the lodge he took over from his father into a systematic sect around Rumi's mystical thought and Mevlevi disciples. Ulu Arif Çelebi, on the other hand, is a very effective name in organizing Mevleviism as a cult. With his systematic studies and travels, he (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  47. ESKİÇAĞ COĞRAFYACISI POMPONIUS MELA’NIN YAPITI.Erdoğan Ertürk - 2022 - Dissertation, Ege Üniversitesi
    Romalı Coğrafyacı Pomponius Mela MS I. yüzyılda yaşamıştır. Pomponius Mela’nın yazmış olduğu De Situ Orbis adlı coğrafya eseri Avrasya eskiçağı için önemli bilgiler içermektedir. Sarmat çağına denk gelen bu dönemde, Sarmat birliği içinde anılan boyların yanında İskit kalıntılarından ve başka topluluklardan da bahsedilmektedir. De Situ Orbis kitabının birinci cildi 19-20. maddeleri içerisinde muhtemelen Türk adının Turcae biçiminde geçtiği belirlenmiştir. Bu halkın sonsuz ormanlar içinde oturduğu ve avlanarak beslendikleri belirtilmiştir. Mela’nın çizmiş olduğu harita içerisinde Kuzeydoğu Asya’dan Kuzeybatı Avrupa’ya uzanan bütün bölgenin (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  48. Carl Schmitt'in Hukuk Düşüncesinde Demokrasi ve Diktatörlük Tartışması.Suat Kutay Küçükler - 2023 - İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.
    Bu kitap, Carl Schmitt'in demokrasi ve diktatörlük üzerine düşüncelerini politik felsefenin sorgu sahasında ele almayı amaçlayarak Schmitt'i kendi döneminin polemikleri arasında konumlandırmaktadır. Bu amaçla Weimar dönemi hukukçuları üzerinde önemli etkisi olan Carl Friedrich Wilhelm von Gerber ve Paul Laband'ın anayasa düşünceleri ekseninde Alman İmparatorluğu'nun hukuk mirası incelenmiştir. Weimar Cumhuriyeti'nin krizlerle şekillenen politik atmosferi, politik felsefe açısından verimli tartışmaların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu tartışmaların izi; dönemin hukukçularından Gerhard Anschütz, Richard Thoma, Georg Jellinek, Hans Kelsen ve Hermann Heller'ın demokrasi ve diktatörlük tartışmasına (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  49. Loneliness in medicine and relational ethics: A phenomenology of the physician-patient relationship.John D. Han, Benjamin W. Frush & Jay R. Malone - 2024 - Clinical Ethics 19 (2):171-181.
    Loneliness in medicine is a serious problem not just for patients, for whom illness is intrinsically isolating, but also for physicians in the contemporary condition of medicine. We explore this problem by investigating the ideal physician-patient relationship, whose analogy with friendship has held enduring normative appeal. Drawing from Talbot Brewer and Nir Ben-Moshe, we argue that this appeal lies in a dynamic form of companionship incompatible with static models of friendship-like physician-patient relationships: a mutual refinement of embodied virtue that draws (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  50. Ontology of language, with applications to demographic data.S. Clint Dowland, Barry Smith, Matthew A. Diller, Jobst Landgrebe & William R. Hogan - 2023 - Applied ontology 18 (3):239-262.
    Here we present what we believe is a novel account of what languages are, along with an axiomatically rich representation of languages and language-related data that is based on this account. We propose an account of languages as aggregates of dispositions distributed across aggregates of persons, and in doing so we address linguistic competences and the processes that realize them. This paves the way for representing additional types of language-related entities. Like demographic data of other sorts, data about languages may (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
1 — 50 / 963